Masallar...Masallar...

  En saf,en savunmasız dönemlerimizde uyuyalım diye bize anlatılan masallar...Pamuk Prenses,Rapunzel vs.vs. Çocuklarımıza büyürken sıkça tekrarladığımız maasallarda bakalım neler anlatıyoruz?
 Masallar aslını isterseniz tam da bugünün gerçeklerini yansıtıyor.Nasıl mı?Mesela hiçbir masal kahramanı gidip de bir çiftçiye aşık olmuyor.İlla beyaz atı olacak,prens olacak.Nitekim şimdi de öyle değil mi?Roman kahramanları(ama dikkatinizi çekiyorum kahraman diyorum) asla  kadın olmaz.Kadınlar hep kurtarılandır.Şimdi de öyle...Nitekim son dönemde biraz değişmiş de olsa hala genç kızlar kendilerini koruyup sahiplenecek erkek arıyor.Saçma...Tüm masallarda ki iyi kadın kahramanlar çok güzeldir.Neden çirkinler sevilemez mi ya da bu şekilde gruplandırmak doğru mu?
  Sonuç olarak çocuk büyürken öğrendiği sevilmesi için güzel olması gerektiği,onu beyaz atı olan bir prensin kurtarmaya geleceği ve asla kendi kendine yetmeyeceği gerçekleri...Tabii kadınlar için bu böyle...Yapmayalım kızlarımızı böyle abuk sabuk masallarla büyütmeyelim.Kendi krallığı olsun,kendi hayatını kendi kurtarsın,başı derde girince arkasına bakmamayı,at tıkırtısı beklememeyi öğrensin.Tabii eğer mutlu olsun istiyorsanız.

ftm

benim objektifimden....

benim dünyam?

     Doğarken seçebilsek herşeyi...Allah(c.c.) alsa bizi karşısına söyle dese ne istiyorsun?Seç anneni,babanı,kardeşini,iş,güç...Herşey işte...Ne olurdu...Nasıl şikayet ederdik acaba ya da eder miydik?Kesin ederdikte bahanelerimiz ne olurdu?Doğmayı bile biz seçseydik...İnsanoğlu garip o zamanda herhalde bize böyle bi özgürlük verildiği için yakınırdık.Ne de olsa aslında böyle bi karar verecek kudrette değiliz dimi?Herşeyiyle bizim çizdiğimiz bi resimde yaşamak düşününce güzel ama biraz daha düşünmek lazım.Düşünelim bakalım...